Aquafilling

Aquafilling, ameliyatsız popo büyütme olarak da söyleyebileceğimiz bir dolgu uygulamasıdır. Herhangi bir kesi yapılmadan sadece enjeksiyon girişleriyle kalçalara transfer edilen dolgu, doğal görünüşü ile de dikkat çekiyor.

Kalçalar, şekilli bir vücut hattı için son derece önemli bir rol oynar. Yandan bakıldığında S harfine benzeyen kalça kıvrımları, total vücut güzelliğini tamamlayan en önemli bölgelerin başında gelir. Ayrıca çağlar boyu tam ve dolgun kalça hattı da çoğu etnik kültür için yüksek güzellik standardı olarak kabul edilir. Son zamanlarda kalçaların estetik açıdan popülaritesinin arttığı düşünülse de aslında eski çağlardan beri çekici kadın bedeninin en temel öğesi olarak kabul edildiği bir gerçektir. Kalçaların boyutunu değiştirme ve popo bölgesini büyütme veya daha estetik bir şekle sokma amacıyla estetik cerrahide kullanılan pek çok farklı teknik bulunuyor. Bunlardan en fazla tercih edilen ve kullanılan ise yağ transferidir. Bedenin bölgesel yağlanma sorunu olan bölgesinden yağın alınarak, kalçalara aktarılması işlemlerini içeren bu prosedür ayrıca BBL uygulaması olarak da biliniyor. Ayrıca popoya implant, popoya protez uygulamaları da yine kalçaların şeklini geliştiren uygulamalar arasında yer alıyor. Bu saydığımız iki uygulama da genel anestezi altında yapılan cerrahilerdir. Fakat Aquafilling uygulaması popo büyütme estetiğini bambaşka bir boyuta taşıyan bir enjeksiyon dolgu uygulamasıdır. Özellikle bedeninde popo büyütme için yeteri kadar yağı olmayan ve popo protezi tercihi yapmayanlar için son derece uygun bir seçenektir. Hastanın isteğine ve doktorun kararına göre anestezi tercihi yapılarak lokal anestezi altında dahi uygulanabilen Aquafilling uygulaması, ortalama 1 saat içerisinde yapılan ve yine hastanın durumuna bakılarak gece yatış gerektirmeyen pratik bir enjeksiyondur.

Aquafilling yumuşak dokularla yüksek biyouyumluluğu olan bir hydrophlic jeldir. Kalça şekillendirmede sıklıkla kullanılan bu uygulama ayrıca diğer popo büyütme teknikleriyle kombinlenerek de yapılabilir. Enjekte edilebilir, beden tarafından iyi tolere edilir ve güvenlidir. CE standardına sahip olan Aquafilling uygulamasının en büyük avantajı ise, iyileşme sürecinin çok hızlı olması ve sonuçların hem uygulama sonra görülebiliyor olmasıdır. Hastaya maksimum rahatlık sağlar.

Aquafilling içeriği

AQUAfilling fizyolojik bir sodyum klorür çözeltisi (%98) ve sentetik poliamid (%2) içeren yeni bir yumuşak doku enjeksiyonudur. Biyouyumlu bir hidrojeldir ve tıpkı protez veya yağ grefti gibi, sadece kalça dokusunda yer kaplayarak hacmi arttırır. AQUAfilling avantajlarına bakacak olurcak %98 fizyolojik içeriği nedeniyle bedene yüksek fizyolojik uyumluluktadır. Uzun süreli iyi klinik sonuçlara sahiptir.

Neden Aquafilling?

İnsanların kalçalarının boyutunu değiştirmeyi istemelerinin pek çok sebebi var: Yaşlanma, sık kilo alıp vermeye bağlı form kayıpları, aşırı kilo vermeye bağlı poponun düzleşmesi nedeniyle kaybedilen formu tekrar oluşturmak, çekiciliği artırmak ve liposuction sonrası veya doğuştan gelen bazı kalça doku hatalarını, asimetriyi düzeltmek… Aquafilling ise tüm bu saydığımız maddelere pratik bir şekilde çözüm sağlıyor.

Aquafilling uygulama

Aquafilling popo büyütme işleminden önce, anestezi yöntemi belirlenir. Estetik şekillendirme prosedürünün ana noktası, AQUAfilling jelinin kalça alanlarının kabul edilen anatomik yapılarına göre yerleştirilmesidir.

Aquafilling avantajları

• AQUAfilling dışında başka hiçbir yöntem, kalça şeklinde dramatik bir değişikliğe bu kadar basit ve hızlı bir şekilde ve rahatsızlık vermeden erişemiyor
• Uygulama diğer popo büyütme ameliyatından daha az karmaşıktır
• Ortalama 5 seneye varan kalıcılığı vardır.
• Noktasal girişlerle yapılan bir enjeksiyondur, yara iyileşme süreci yoktur
• Pratik ve konforludur
• Doğal, estetik bir sonuç verir

Aquafilling sonrası

Mini-invaziv olarak geçen Aquafilling prosedürü aslında ağrısız bir şekilde yapılmasına rağmen, hafif bir rahatsızlık hissedilirse, ortalama 7 gün içinde düzelir. Hastalara, ilk tedaviden sonraki 2 ila 3 hafta süreyle tedavi edilen alana sabit basınç yapmamaları ve yoğun aktivitelerden kaçınmaları önerilir.